~ Ateş ~

2K 104 63
                                    


Multimedia Ateş (Irmak'ın ev arkadaşı)

38. Bölüm : ~ Sen Benim Karım Olsana ~

HATIRLATMA

"Prensesim"

"Efendim"

"Özür dilerim"

"Özür dilemekle b-" Parmaklarıyla dudağıma bastırarak sözümü yarıda kesti. Oturduğu yerden biraz daha bana yaklaşarak kulağıma eğildi. Fısıltıyla konuşarak "Sus ve beni affet" dedi. Boynuma üflediği nefesi vücumdaki en güzel uyuşturucuydu. Ben hiç bir şey diyemeden dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. Onu çok özlediğimi bir kez daha fark ettim. Dudaklarıyla dudağımın arasında yalnızca bir kaç santim vardı. İkimizde dayanamayıp daha da yaklaşıyorduk birbirimize. Hatırladığım son şey ise deli gibi öpüştüğümüzdü.

2. SEZON

39. Bölüm: ~ Ateş ~

"Buket valizler hazır mı?

"Hazır hazır kafaya takma" (hazır değil)

"Geç kalmamamız gerek yalnız sabah biliyorsun değil mi?"

"Evet Ateeeeş" Yarın benim için hayatımın en güzel tatili olabilir. Evet doğru duydunuz. İyileştim ben. Kendime geldim. İntahar gibi saçma bir düşünce neden beni buldu anlayamadım. Babam, annem, kardeşim Can, Buket'im, Doruk, Ateş ve Kuzey... Hepsi benim yanımdayken ben daha ne istedim bilmiyorum. Tamam belki annem ve babam çok kötü bir şekilde boşanmış olabilir. Belki kardeşim Can'dan uzak kalmış olabilirim. Ha tamam bir de geçmiş de aldatılmış olabilirim ama yine de intahar etmemeliydim. Her neyse. Hem psikoloğum da iyileştiğimi söyledi. Kaburgalarımda kemiklerim eğilme oldu. Alçılı durdum aylarca ama şu an düzeldiler. Yaralarımdan bir kısmı kapandı. Ömür boyunca izi kalma tehlikesi olan yaralarım için bıçak alına yattım onlar da iyileştiler. Sadece pek dikkat çekmeyen yerlerde yaralarım kaldı. Onlara da her gün kremimi sürüyorum lafı çok uzattım kısacası iyiyim. Beni merak ettiğinizi biliyorum ama iyiyim...

Şimdi de çok çok güzel bir tatile çıkacağız. Hepimiz bu tatil için para biriktirdik. Hepimizin çok güzel kafa dinleyeceği bir tatil olacak. En çok da bana yarayacak. Babam da izin verdi hatta gelmek istedi ama işi var burada onu bırakamadı. Herrrr neyse sonuç olarak "ÇOK EĞLENİCEEZZ!"

SABAH

Allah'ım çıldırıcam valize hangisini alsam hangisini koysam ne yapsam bilemiyorum ;( Herkes sanırım hazır ama ben değilim.

Elimde iki tane askılık, birinde mavi elbise digerinde kırmızı elbiseyi tutup hangisini giyineceğime karar vermeye çalışırken Ateş'in sesini duydum.

"Siyahı seç bence"

"Ha sen burada mıydın?"

"Evet güzellik seni kesiyordum itiraf etmeliyim"

"Of valiz hazırlayamıyorum"

"Tamam ikisini de al orada karar ver"

"Malesef evimizde 100 adet valiz yok hepsini sığdırmam için"

"Tamam benim valize ver birini"

"İyi fikir" diyip siyah elbiseyi Ateş'in eline tutuşturdum ve valizimin üzerine oturarak fermuarını kapattım.

"Hazırım" dedim ve son kez aynaya baktım. Hiç makyaj yapmadım. Üzerimde de beni sıkmayacak öylesine aldığım bir tişört vardı. Altımdada dar kot pantolonum ve kemerim. Saçlarım açıktı fakat muhtemelen toplarım sonra diye bileğime bir toka taktım. Başıma da çiçekli bir taç taktım. Dikkat çekmeyen simli ojelerim vardı. Yeterince sadeydim.

You'll also like

          

"Irmak? Doruklar aradı tek araba olursak valizler sığmazmış onlarla havaalanında buluşacakmışız"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Irmak? Doruklar aradı tek araba olursak valizler sığmazmış onlarla havaalanında buluşacakmışız"

"Tamam o zaman Ateş biz çıkalım"

"Uçak saat kaçtaydı?"

"Sekiz"

"Of geç kalacağız uçarak çıkmamız gerek"

"Aynen hemen gidelim ben senin valizini indirirm aşağı"

"Tamam sağol"

Uçarak merdivenlerden aşağı indim. Hiç bir şey yememiştim. Çok da acıktım ama acele ile çıkmamız gerekiyordu.

Valizleri arabaya yerleştirdik. Hızlıca evden çıktık.

Arabayı Ateş sürüyordu. Telefonum çalmaya başladı. Doruk arıyordu.

"Alo Irmak biz iç hatların önüne geldik siz nerdesiniz?"

"Biz daha evden yeni çıktık ya"

"Hızlı olun hadi biraz, hava çok soğuk biz giriyoruz havaalanına"

"Tamam"

"Bir de Ateş'i aradım aradım açmadı yanında değil mi?"

"Yanımda dur soruyum. Ateş telefonun nerde?" Ateş ceplerine bakmaya başladı ama telefonu bulamıyordu.

"Kahretsin ya telefon yok evde unuttum sanırım"

"Ateş çantanda valizinde olabilir mi?"

"Çantam falan yok ya valizi kapattığımda elimdeydi"

"Doruk, Ateş telefonunu evde unutmuş biz eve geri dönüp geliyoruz"

"Irmak yetişemezsiniz?"

"Ne yapayım ya?"

"Ateş'e söyle telefonunu almasın" Ateş, Doruk'un dediğini duydu ve "Olmaz abi sıkıntıdan patlarım babam merak eder beni" diyerek arabanın yönünü değiştirdi. Bende Doruk'a söyleyip telefonu kapattım.

Eve geldik, Ateş hızlıca telefonunu alıp arabaya geri binmişti. Saat sekize yirmi vardı. İkimizde çok gerilmiştik. Ateş gaza bastıkça koltuğuma yapışıyordum resmen.

KUZUUU ARIYOR...

KUZUUU ARIYOR

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Dört Özellik Bir MeteorWhere stories live. Discover now